Discussion about this post

User's avatar
Linener's avatar

Halim Bey merhaba, makaleniz ile ilgili görüşlerim şöyle.

Öncelikle "elitler" söyleminizi biraz sorunlu bulduğumu belirtmek istiyorum. Nihayetinde olanların ülkenin kendi iç dinamiğinin yarattığı gelişmelerin dış etkilerle sarmallanarak başımıza gelen şeylerden ibaret olduğunu söylemek bilime daha uygun.

Meseleye bu perspektiften bakarsak perde arkasında birilerini aramak yerine "somut durumun somut tahlili" ile mevcut durumu kavramaya çalışmamız gerek. Ortada bir gizem olacaksa bu sonsuz sayıda şeyin iç dinamiğini bilebilmemizin imkansızlığından kaynaklanır, elit aktörlerin seçimlerinden değil. Ki elit diye aklımızdan geçirdiklerimiz homojen bir yapı oluşturmazlar, bir çok parçadan oluşurlar, her parçanın da farklı iç dinamikleri vardır.

AKP ve PKK'nın yükselişine de elitlerin planı olarak bakmaktansa olayların gelişimine bakarak anlamaya çalışmak daha anlamlı olur. Her iki olguya güç veren gelişmenin SSCB'nin gerileme ve çökme dönemine dek geldiğine dikkat etmek gerekir.

Sosyalizm ideolojisinin çekiciliğini yitirmesinin kitlelerin tercihlerinde değişikliklere yol açması doğaldı. Kitlelerin tercihinde geri çekilen sosyalizmin bıraktığı boşluğu dine yaslanan çözümler doldurdu. Aynı şekilde kürtlerin kimlik talebinin Türkiye sosyalist hareketinin tali bir konusu olarak çözülmeyeceğinin belli olması PKK'nin önünü açmıştır. Elitlerin bu konuda bir günahının olmadığı ortada.

Yazı içinde geçen Rusya'nın Ukrayna'daki olası başarısının Pirus zaferi olarak değerlendirilmesini de yanlış buluyorum. Kollektif batının Rusya'yı kuşatma politikasının iflası anlamına gelecek böyle bir gelişme Rusya için ne kadar yüksek maliyet taşırsa taşısın, batı için sonun başlangıcı anlamına gelecek bir hezimet olacaktır. Çünkü bu gelişme ile kollektif batının Rusya'nın doğal kaynaklarına çökerek kendi sorunlarını çözme planını yok edecektir, bu da batı ittifakının sonu anlamına gelir. Rusya'nın Ukrayna'ya müdahalesinin ilk günlerinde beklentiler, Rusya ekonomisinin çökmesi ve Rusya'nın iç karışıklığa sürüklenmesiydi. Ttam tersine tanık olduk. Rusya ekonomisi ve siyaseti dimdik ayakta dururken kollektif batı ekonomileri durgunluğa girdi ve siyasi alanda da sistem karşıtı partilerin yükselişine tanık olduk.

AKP'nin Türkiye ekonomisine verdiği zararı yanlış yerlerde aradığınızı düşünüyorum. AKP ülkenin kaynaklarını dışarıda askeri içeride yandaş besleme projeleri ile tüketmiştir. Yarattıkları vergi yükü taşınamaz hale gelerek üretimi, yatırımı ve verimliliğimiz tehdit eden bir aşamaya gelmiştir.

Kürt meselesinin çzümüne yatkınlık göstermesinin işaret ettiğiniz nedenine katıılyorum. Ekonomide ve jeopolikteki sıkışıklık AKP'yi Kürt sorununda adım atmaya zorlamıştır. Erdoğan DEM seçmeninin Öcalan'dan talimat gelse bile kendisine oy vermeyeceğini çok iyi biliyor.

Saygılar,,

Expand full comment
Timuçin's avatar

TR'nin vaziyetini hiç bu açıdan düşünmemiştim. Ufuk açıcı oldu. Teşekkürler.

Expand full comment
7 more comments...

No posts