Aşağılık Eylemler
Hamas'ın yaptığı korkunçtu. İsraillilerin ceza talep etme hakkı var. Ancak Gazze'yi işgal etmek Hamas'ın katillerini cezalandırmayacak. Bunun yerine, yine masumların canı yanacak.
Lütfen abone olun; lütfen paylaşın
Adresi kopyalayıp ( _↑_ Copy Link) WhatsApp grubunuza gönderebilirsiniz.
Bütün Orta Doğu çatışmalarında değişmeyen tek şey var. Masumlar ölür.
Ne Oldu?
7 Ekim 2023'te Hamas, İsrail'e karşı sürpriz bir saldırı başlattı. Boyutu ve taktikleri bakımından eşi benzeri olmayan saldırı, İsrail'e binlerce roketin atılmasıyla başladı ve karadan, havadan ve denizden koordineli saldırılarla devam etti. Bu operasyonlar sırasında Hamas savaşçıları İsrail topraklarının derinliklerine girmeyi başardı. Dört gün içinde 1.200'den fazla İsrailli öldürüldü. Buna karşı, İsrail, 11 Ekim itibarıyla abluka altındaki Gazze Şeridi'ndeki şehirlere binlerce saldırı düzenleyerek 1.000'den fazla Filistinliyi öldürdü ve düzinelerce binayı yıktı. IDF'nin (İsrail Savunma Kuvvetleri) kara saldırısına hazırlandığı söyleniyor.
Önemli Gözlemler
📅 Binlerce roket, drone, paraşüt, karadan sızma gibi farklı eylemlerin koordineli bir şekilde planlanıp uygulandığı Hamas eylemi, İsrail tarafında tam bir istihbarat başarısızlığıyla birleşince sonuçları açısından daha önce eşini görmediğimiz bir saldırı olarak tarihe geçecek.
💔 Filistin-İsrail çatışması, intikam arzusuyla körüklenen ve bir şiddet döngüsünü sürdüren bir kan davasıdır. Kan davasında haklı taraf yoktur, barış tarafı hariç.
🕊️ Barışın gerekliliğini vurgularken, bu korkunç saldırının aktörü Hamas'ı en güçlü şekilde kınamaktan geri kalamayız. İsrail’in uyguladığı mezalim, vahşete mazeret olamaz.
🤝 İsrail'in ceza istemekte haklı olduğunu düşünüyorum ama umarım bunu yapmak için çok daha fazla masumun ölümüyle sonuçlanacak eylemler yerine uluslararası bir koalisyon kurarak Hamas’ı tecrit ve küresel vicdanı rahatsız etmeyecek bir infaz yolunu seçer.
🇺🇸 Bazıları durumu ABD'deki 11 Eylül saldırılarına benzetiyor. ABD'nin bu saldırılara tepkisi çok yanlıştı ve o dönemde ABD'yi desteklemek için oluşan fikir birliğinin yok olmasına hizmet etti. İsrail bu deneyimden ders çıkarmalı.
👵 Kan davalarında çoğu zaman, genç torunlarını intikam araçlarına dönüştüren mecazi bir "kötü büyükanne" vardır. Geçmişte sürekli olarak Hamas'ın arkasında olan İran bu kan davasındaki kötü büyükannelerden biri olarak tasvir edilebilir fakat bu son eylemin İran'ın doğrudan teşvik ve desteğiyle yapıldığını sanmıyorum.
🌍 İşin doğrusu, Hamas katliamından çıkar sağlayacak bir ülkeyi şu anda tespit etmekte zorlanıyorum.
⏳Gelecek hafta devam edeceğim.
Kan Davası
Filistin-İsrail çatışması artık bir kan davasıdır. Neredeyse bir asır önce başladı. “Kan davası” tabirini bilinçli olarak kullanıyorum.
Türkiye'de kan davası cinayetleri yaygındı. İçli, 1990'lı yıllarda bile Türkiye'deki cinayetlerin yaklaşık yüzde 10'unun kan davalarından kaynaklandığını söylüyor.
Kan davaları intikam arzusu ile beslenir. Her iki taraf da kendilerine haksızlık yapıldığına inanıp bu yanlışı dengeleme amaçlı bir şiddet ve misilleme döngüsünü sürdürürler. Kan davasında haklı taraf veya haksız taraf yoktur. Anlaşmazlığın asıl nedeni genellikle mazide kalmış ve unutulmuştur. Üçüncü şahıslar için, kan davasında taraf olmak çatışmayı daha da tırmandırır. Bu nedenle en iyi tavsiye her zaman şiddeti durdurmaktır. Son failin kim olduğunun önemi yoktur çünkü her zaman ondan bir öncesi ve o öncesinin evveli ve de daha evveli vardır ve ölüm çetenesini dengelemek imkansızdır.
Herhalde Filistin ya da İsrail tarafını tutmadığımı anlamışsınızdır. Dürüst olmak gerekirse, kendileri ve çocukları için karşılıklı olarak yaratmayı başardıkları rezil duruma bakarak, her iki tarafı da pek umursamıyorum. Ben barışın tarafını tutuyorum. Ben hem Filistinli hem de İsrailli gelecek nesillerin tarafını tutuyorum. Çatışma artık durmalı.
Aşağılık Eylemler
Hamas'ın geçen hafta yaptığı şey dehşet vericiydi. Eğer Hamas savaşçıları yalnızca üniformalı İsrailli subayları hedef alsaydı, muhtemelen haklı bir savaş eylemi olurdu. Çocuklar dahil masum sivilleri kaçırıp öldürmek savaş değildir, isyan değildir, cinayettir.
İsraillilerin Hamas'ın katillerinin cezalandırılmasını talep etme hakkı var. Yine de İsrail'in Gazze'yi işgal etmesi katilleri cezalandırmayacak, aksine daha çok masumun zarar görmesine neden olacaktır.
Peki ne yapmalı?
İsrail hükümeti hızlı tepki iç güdüsünden vaz geçip geçen haftaki şiddet eylemlerinin faillerini cezalandırmak için uluslararası bir koalisyon arayışına girme öngörüsüne sahip olabilir mi? Yavaş bir süreç olur ve bombardıman uçakları göndermek kadar tatmin edici olmaz ama kan davasını durdurmanın tek yolu budur. Kana kan dişe diş yeni ölümler geçen haftanın kurbanlarından bazılarının acısını dindirebilir ama şiddeti durdurmaz. Bugünün katilleri yarın av olur ve döngü devam eder.
Bazıları bunun İsrail için 11 Eylül anı olduğunu öne sürüyor. Eğer İsrail hükümeti de böyle düşünüyorsa, ABD'nin 11 Eylül anına ne kadar kötü tepki verdiğini hatırlamalı. Eğer ABD, 11 Eylül saldırılarından sonra neoconların gündemlerine saplanmak yerine, Kitlesel İmha Araçları gibi yalanlar uydurmak yerine, Afganistan, Irak, Libya ve Suriye'ye ayrım gözetmeden saldırmak yerine uluslararası bir ittifak arayışına girseydi ve El Kaide’nin peşinden öyle gitseydi, bugün dünya muhtemelen farklı bir yer olurdu ve ABD'nin bu dünyada çok daha saygın bir yeri olurdu. Ayrıca, ABD ekonomisi de çok daha iyi bir mali konumda olurdu.
Kötü Nine Kim?
Kan davası benzetmesini biraz daha genişleteceğim. Kan davalarını konu alan eski Türk filmlerinde kavgalı ailelerdeki öfkeyi sürdürenler ailenin yaşlı kadınları olurdu. Eşlerini ya da çocuklarını kan davasına kaybetmiş bu kadınlar, içlerindeki kini yeni nesile transfer etmekiçin yaşarlardı; torunlarına sürekli olarak düşmanın nasıl baba (ya da amca) canını aldığını hatırlatır ve intikam andı içirirlerdi. Bazı filmlerde kötü büyükanne, silahı alıp kullanması için genç çocuğun beynini yıkamayı başarır. Diğer filmlerde çocuk vaazlara karşı çıkar ve olay farklı bir filme dönüşür.
Bu kötü büyükanne metaforunu kullanarak Hamas operasyonunu anlamaya çalıştım ama beceremedim. Bir dış kışkırtma kabulü ile bile geçen hafta yaşananları anlayamıyorum.
Hamas'a bu son hareketin hazırlık ve icrası sırasında yardım ve yataklık eden başka ülkeler var mı?
Bu soruya cevap vermek bana çok zor geliyor çünkü Hamas katliamından kazanç sağlayacak bir ülke tespit edemiyorum. Gelecek hafta devam edeceğim ve neden böyle düşündüğümü açıklamaya çalışacağım.
Kaynaklar
Icli, T. (1994). BLOOD FEUD IN TURKEY: A Sociological Analysis. British Journal of Criminology, 34(1), 69–74. https://doi.org/10.1093/oxfordjournals.bjc.a048384
Kısa kısa
Avustralya'daki Aborijin Sesi Referandumu, altı hafta önce tahmin ettiğim gibi geniş bir farkla başarısız oldu. Cumartesi günü Meliz ve ben mahallemizdeki ilkokula gittik ve referandum pusulalarına YES (Evet) yazdık. Yetmedi. Kazanmak için, EVET oylarının Avustralya genelinde ve en az dört eyalette %50'nin üzerinde olması gerekiyordu. Aşağıda gördüğünüz gibi bu olmadı:
En fazla HAYIR oyu verilen eyalet bizimkiydi.
You Tube
Bir ay önce Türkiye'deki su krizi hakkında yazmıştım. O zamanlar komşu İran'da da durumun kötü, hatta daha kötü olduğunu bilmiyordum. Bu video her şeyi olduğu gibi anlatıyor:
You Tube video altındaki yorumlardan birini çok ilginç buldum ve buraya aynen tercüme ederek kopyalıyorum. İngilizce pek mükemmel değildi o yüzden Google’ın yaptığı Türkçe tercümede de düşük cümleler var. Düzeltmek gereğini görmedim çünkü niyet anlaşılıyor.
Ben İranlıyım ve söylediği hemen hemen her şey doğru. Eklemek istediğim bir şey de baraj yapılmasının çölleşme oranını da artırdığıdır. Yaklaşık 20 yıl önce yaşadığım yerden 10 kilometre kadar uzakta bir nehir akıyordu. Bu nehir aktığı sürece ve her zaman öyle oldu, az yağış alan topraklara birçok doğal kaynak su akıttı. Çocukken etrafımızda ne kadar çok ağaç ve hayvan olduğunu hatırlıyorum. Toprak canlı ve güzeldi. Pek çok farklı kuş ve hayvan. Yazları ağaçların arasına gider, saatlerce otururdum. Artık bir baraj, baraj çevresinde tarım için nehir suyunun tamamını tutuyor. Nehir artık nehrin aşağısına akmıyor ve kaynaklar çoktan kurumuş durumda. Kaynaklar kuruyunca bütün ağaçlar öldü. Kuşlar göçten dönmedi ve diğer hayvanlar da yok. Toprak çöl haline geldi. Suyu pompalayacak derin bir kuyunun olmadığı yer ölüdür. Gerçekten moral bozucu.
Pascal - Hagi
Saat akşamın 5'i. Pascal ve Hagi'yi içeri odaya alıp taze marul yaprakları verdim. Ben bu satırları yazarken onlar marul yiyorlar.
Günlük
İki hafta önce Eleanor'un 1. yaş gününü en yakın aile çevresi olarak kutlamıştık: Eleanor, ebeveynleri ve ebeveynlerinin ebeveynleri. Bu haftasonu daha geniş aile üyelerinin katıldığı bir parti daha yaptık: Meliz'in ebeveynleri, üç baldız ve onların aileleri ve çocukları.
Aşağıda geçen haftaki paylaşımımda bahsettiğim Boşnak Fırınından aldığım böreği dilimleyen bıçağımı görüyorsunuz:
Eleanor’un arkadaşları da posterden el sallayarak iştirak ettiler:
ve tabii ki Doğum Günü Pastası. Çok güzeldi ve gereğinden fazla yedim sanıyorum. Olsun.
Zika Ekmek İstatistikleri
Bu hafta yine ekşi mayalı çavdar ekmeği aldım. Ekşi mayanın ikinci haftasıydı ve ekmeğin yüksekliğinden bunu anlayabilirsiniz. Eğer neden bahsettiğimi anlamadıysanız geçen haftaki paylaşımıma bakın.
Son iki haftanın rakamları:
.
Yorumunuz için teşekkür ederim. Dediklerinize genel olarak katılıyorum ama nüanslarda ayrı düşünüyorum. Bunu derken, medya dışında bir istihbarat kaynağım olmadığı için ben de hiç bir şeyi bilmiyorum tabii. Sadece tahmin etmeye çalışıyorum. Bu tahminlerimi gelecek hafta yazacağım.
" ..Hamas katliamından kazanç sağlayacak bir ülke tespit edemiyorum." demişsiniz ben farklı düşünüyorum. Bence;
Gündemin değişmesi ve yeni bir çatışma hattı oluşması ile Ukrayna'nın arkasındaki Batılı desteğin azalacağı varsayımı ile Rusya kazançlıdır.
Ayrıca İsrail-Filistin arasındaki çatışmalarda ABD'nin pozisyonu önceden belli olduğuna göre bu çatışmaların başta Suudi'ler olmak üzere bölgedeki Arap devletlerinin ve kamuoyunun BRICS'e yakınlaşacağı varsayımı ile de Çin kazançlıdır.