Taklit zekayı orijinalinden ayırd etmek mümkün mü?
Pascal, Tchaikovsky ve ChatGPT başlıkları altında yapay zeka düşünüyorum
ChatGPT gibi yapay zeka programları gerçekten zeki mi yoksa veri tabanından derlediklerini karıştırıp önümüze sunan sahte bilgeler mi? Adrian Tchaikovsky’nin Children of Memory (Hafızanın Çocukları) kitabını okurken kitaptaki iki akıllı karganın ezber ve özgün akıl üzerine sohbetleri beni bu yazıyı yazmaya teşvik etti. Yazıma Pascal ile başlayacağım. Nedeni umarım okudukça ortaya çıkacak.
Pascal
Pascal adlı üç yaşında bir papağanımız var. Cinsi rainbow lorikeet, bazı Türkçe sözlüklerde lori deniyor. Pascal bazen bahçede, bazen mutfak penceresinde, çokluk oturma odamızda kapısı hiç bir zaman kapanmayan kocaman bir kafeste yaşıyor.
Pascal’ın değişmeyen bir rutini var. Geceleri bizimle televizyon izliyor. Uykusu gelince ‘good night, ee ee ee’ diyor, ışığı azaltıyoruz. Kafesin üstünde bir kutusu var, içine giriyor. Beş on dakika sonra kutunun üstüne battaniye örtüp ışığı tekrar açarken mırıldanıyor ama uyumaya devam ediyor.
Sabahları benimle günaydınlaşmayı seviyor. O ‘good morning’ diyor ben de ‘good morning’ diye cevap veriyorum. Ben sıkılıp bırakıyorum sonunda. O sıkılmıyor.
Kahvaltı olarak üstüne yoğurt ve bir fiske zerdeçal (bazen bal) dökülmüş muhtelif meyve yerim.
Pascal ben yemek yerken gelip bir kaseyi yokluyor. Eğer o sabah bal varsa ‘yummy, yummy, hmmmm, nice’ diye mırıldanarak yemeğime ortak oluyor. O sabah bal koymamışsam, gagası ile elime bir çimdik atıyor gidiyor.
Meliz’i görünce ‘garden? garden?’ demeye başlıyor, beni bahçeye çıkar anlamında. Daha böyle devam edebilirim ama bu yazı Pascal yazısı değil.
Şunu anlatmaya çalışıyorum: Pascal’ın sınırlı bir kelime haznesi var1. Bu kelimeler hep bizim ona söylediğimiz sözler ama hangi sözün hangi durumda söylendiğini biliyor, yerli yersiz kullanmıyor. Mesela sabah kahvaltıma ortak olarken 'yum yum' diyor, 'how are you' ya da 'good night' demiyor. Kolumu ısırmaktan son anda vaz geçerken, 'no biting' diyor, 'nice and clean' demiyor.
Özetle,
Pascal’ın sınırlı sözlüğü içinde onunla iletişim kurabiliyorum. Pascal’a akıllı diyebilir miyiz?
Dışardan geldiğimde bazen ‘hello baba’, bazen ‘how are you’ diye karşılıyor beni. Aynı durumda farklı şeyler söyleyebildiği, ne söyleyeceğine kendisi karar verdiği için, özgür iradesi var, Pascal’a yaratıcı diyebilir miyiz?
İki soruya da cevabım ‘evet’. Az akıllı ama akıllı; yaratıcılık alanı çok sınırlı ama yine de yaratıcı. Belki IQ2 ama yine de istikrarlı bir zeka yaşı var.
Tchaikovsky - Children of Memory
Adrian Tchaikovsky yeni nesil bilim kurgu yazarlarının en iyilerinden. Bu kitabı, bir dizinin üçüncüsü. İlk iki, Children of Time (Zamanın Çocukları) ve Children of Ruin (Harabenin Çocukları), okunmadan bazı atıflar ve kavramlar anlaşılmayabilir. Bu yüzden tavsiye etmiyorum.
Her ne ise, bu kitabını Tchaikovsky, sentience yani bilinçlilik üzerine kurgulamış. Gelecekte bir koloni gezegeninde iklime insanlar tahammül edemiyor ama insanlarla gelip oraya daha iyi uyum sağlayan kargalar binlerce yıllık evrim sonunda belli bir olgunluk seviyesine ulaşıyorlar. Bu arada tekrar insanlar geliyor falan, bir hikaye cereyan ediyor. O detaylara girmeyeceğim. Benim dikkatimi çeken şey, iki bin yıl evrimden sonra kargaların aynı bizim Pascal tarzında kendi özgün cümlelerini yaratarak değil engin hafızalarında yer etmiş geçmiş edebiyattan uygun cümleleri bularak konuşmaları idi. Tekrar karşılarına çıkan insanlarla gayet güzel anlaşıyorlar ama, hep geçmiş edebiyattan duruma uyan cümleler çıkarıp kullanıyorlar kendi özgün cümlelerini kurmuyorlar. Hem kargalar kendilerini sorguluyor, hem insanlar kargaları sorguluyor, bilinçli olmak için bu yeter mi, biz söylediğimiz sözlerin ne anlama geldiğini gerçekten biliyor muyuz, yoksa duruma göre uyduruyoruz mu diye.
Sonunda kargalar, bu tartışmanın anlamsız olduğuna, eğer sentience (bilinçlilik) için özgünlük bir ön koşul ise, insanlar dahil hiç kimsenin bilinçli sayılamıyacağını çünkü kendi bilinçli ve özgün sanan her yaratığın aslında doğumla birlikte programlanmaya başlandıklarını ve bu programlama sonunda oluşturdukları hayat görüşü ve düşünceleri kendi özgün icatları imiş gibi tekrar ettiklerini söylüyorlar. Kargalar bunu açıktan yapıyor, insanlar gizleyerek.
‘The essential fallacy,’ Gothi picks up, ‘is that humans … feel themselves to be sentient, when sufficient investigation suggests this is not so. And that sentience, as imagined by the self-proclaimed sentient, is an illusion manufactured by a sufficiently complex series of neural interactions.’
Tchaikovsky, Adrian. Children of Memory (p. 397). Pan Macmillan UK. Kindle Ed.
Akıllı Karga Gothi’nin söylediklerinin Türkçe tercümesi:
Gothi, "Temel yanılgı," diye devam ediyor, "yeterince araştırınca bunun böyle olmadığı görüldüğü halde, insanların … kendilerini bilinçli sandıkları. Kendini duyarlı ilan eden kişinin hayal ettiği bu duyarlılık, aslında yeterince karmaşık bir dizi nöral etkileşim tarafından üretilen bir yanılsamadır.'
ChatGPT
Bu konuda ChatGPT’nin de fikrini alayım dedim. O da benimle ve Tchaikovsky’nin kargaları ile aynı düşüncede. ‘Yapay zekayı, veri tabanından öğrendiği şeyleri tekrarlamakla yani taklitle suçluyorlar aslında doğal zeka da böyle değil mi’ diye sordum. Şöyle cevap verdi:
Certainly! Artificial intelligence (AI) is a field of computer science and engineering that aims to create intelligent machines that can think and act like humans. One way that AI can mimic natural intelligence is through machine learning, which involves training algorithms on large datasets so that they can learn to make decisions and predictions based on patterns and correlations in the data. This learning process is similar to the way that humans learn through experience and observation, and it allows AI systems to perform tasks that require a level of intelligence or decision-making ability.
However, it's important to recognize that natural intelligence is also a form of learned behavior. Humans are born with certain innate abilities, such as the ability to learn language, but much of what we know and can do is the result of learning and experience. We learn new skills, acquire knowledge, and adapt to new environments through a combination of observation, trial and error, and reinforcement. In this sense, natural intelligence is also a form of mimicry, as we learn to mimic the behaviors and actions of others in order to achieve our goals.
One way to think about the relationship between artificial and natural intelligence is to consider that both are based on the principle of learning from experience and adapting to new environments. While AI systems may use different techniques and algorithms to learn and adapt, the underlying principle is the same. As AI continues to advance and become more sophisticated, it's likely that we will see more and more examples of AI systems that are able to mimic natural intelligence and perform tasks that were once thought to be the exclusive domain of humans.
Türkçe tercümesi:
Kesinlikle! Yapay zeka (AI), insan gibi düşünebilen ve hareket edebilen akıllı makineler yaratmayı amaçlayan bir bilgisayar bilimi ve mühendislik alanıdır. Yapay zekanın doğal zekayı taklit etmesinin bir yolu, verilerdeki kalıplara ve korelasyonlara dayalı olarak kararlar ve tahminler yapmayı öğrenebilmeleri için büyük veri kümelerinde eğitim algoritmaları içeren makine öğrenimidir. Bu öğrenme süreci, insanların deneyim ve gözlem yoluyla öğrenme biçimine benzer ve yapay zeka sistemlerinin bir düzeyde zeka veya karar verme yeteneği gerektiren görevleri gerçekleştirmesine olanak tanır.
Bununla birlikte, doğal zekanın aynı zamanda öğrenilmiş bir davranış biçimi olduğunu kabul etmek önemlidir. İnsanlar, dil öğrenme yeteneği gibi bazı doğuştan gelen yeteneklerle doğarlar, ancak bildiklerimizin ve yapabildiklerimizin çoğu öğrenme ve deneyimin sonucudur. Gözlem, deneme yanılma ve pekiştirmenin birleşimiyle yeni beceriler öğrenir, bilgi edinir ve yeni ortamlara uyum sağlarız. Bu anlamda, hedeflerimize ulaşmak için başkalarının davranışlarını ve eylemlerini taklit etmeyi öğrendiğimizden, doğal zeka aynı zamanda bir taklit biçimidir.
Yapay ve doğal zeka arasındaki ilişkiyi düşünmenin bir yolu, her ikisinin de deneyimlerden öğrenme ve yeni ortamlara uyum sağlama ilkesine dayandığını düşünmektir. AI sistemleri, öğrenmek ve uyum sağlamak için farklı teknikler ve algoritmalar kullanabilirken, temel prensip aynıdır. Yapay zeka gelişmeye ve daha karmaşık hale gelmeye devam ettikçe, doğal zekayı taklit edebilen ve bir zamanlar insanlara özel olduğu düşünülen görevleri yerine getirebilen daha fazla yapay zeka sistemi örneği görmemiz muhtemeldir.
Bu konular derin konular ve bir blog sayfasında çözümlenir şeyler değil. Aklımdan geçenleri aktarayım dedim.
Pascal’ın kullandığı sözcüklerden bazıları: Canım, güzelim, good boy, clever boy, bye bye, good night, good morning, Taylan bye bye, Baba by bye, Mommy, Baba, Bıcı bıcı (yıkanma anlamında), yak yak yak (yere yaptığı pisliği gösterdiğim zaman), nice and clean (ben pisliği temizlerken o da nice and clean diyor), no biting (no biting diyip beni çimdikliyor bana kızdığı zaman), yummy yummy (sevdiği bir yemek önüne gelince), you want more (bana yemek verin anlamında, Meliz ona başta yemek yedirirken, ‘you want more’ yani ‘daha istiyor musun’ derdi, Pascal’ın kafasında yemek yemenin adı ‘you want more’ olarak kaldı), ‘how are you’, ‘do you want to come’ (bizim omuzumuza gelmek istediği zaman söylüyor, biz öyle zamanlarda öyle dediğimiz için).
Daha var ama şimdi aklıma gelmiyor.
Halim'cim yine harika yazmışsın. Böyle bilimsel ve karmaşık bir konuyu da Pascal ile daha da enteresan hâle getirmişsin. Ben ve Zerrin sevgili Pascal'ı Melis'in gönderdiği birçok video ve fotoğraftan zaten tanıyoruz ama bilmeyenler yeni tanıştı.
Bu arada onlara neden adının Pascal olduğunu da söyleyebiliriz. Melis sıkı, fanatik Beşiktaşlı. :)
Halim yeni yılınızı kutlayarak yazını zevkle ve ilgiyle okuduğumu söylemek istedim. Pascal üzerinden AI konusunu irdelemene katılıyorum. AI her geçen gün daha zeki olacak gibi görünüyor. Bu arada benim arkadaşın papağanı vardı, çok ilgilenir ve severdim onu. Adımı hemen öğrenmişti. Ne zaman ben gidiyorum desem "APOOO gitme" deyip yolumu keserdi. O geldi aklıma paylaşayım istedim.