Queensland eyalet hükümeti, pozitif testten sonra yedi gün evde kalmamızı istiyor. Bu yedi gün sonunda bir test daha yap ona göre şöyle ya da böyle hareket al diye bir eklenti yok. Test pozitif ise, yedi gün evde kal, ondan sonra dışarı çıkabilirsin deniyor. Benim burdan anladığım, bir hafta geçince, artık virüs gövdede kaldıysa bile artık başkalarına zarar verecek bir düzeyin çok altında olması beklendiği.
Acaba gerçekten öyle midir diye bu sabah ikinci testimi yaptım. Sonuç şu:
T çizgisi bembeyaz olsa idi, negatif sonuç olacaktı. Uçuk da olsa bir çizgi var. Bu çizginin kalınlığı ile virüs yükünün birebiri ile doğru orantılı olacağını kabul edersem (boy lir şey denmiyor hiç bir yerde ama bence doğru bir varsayım), virüs geçen Cuma'nın çok altına düşmüş. Yasal olarak tam yedi gün yarın dolmuş olacak. Yani yarın üniversiteye gidebilirim ama, korkulu rüya görmektense uyanık yatmayı yeğleyerek, yarınki toplantımı zoom'a aktardım. Üniversiteye gitmeye gelecek Cuma başlayacağım.
Bu sabahki testten beri belki beş yüz kere hapşırdım. Hapşırma krizi bu sefer geçen haftaya göre daha uzun sürdü. Son haftadaki burun yıkamaları nedeniyle burun deliği cidarları daha hassaslaştığı için öyle olmuş olabilir. Önce bir 2-mg polaramine aldım. Bana mısın demedi. Bir saat sonra bir tane daha aldım. Şimdi saat 1:30, yani testten 3 saat sonra ve hapşırma yeni kesildi sanki ... inşallah.
Bütün dünya Elon Musk'ın Twitteri niye aldığına kafa yoruyor. Musk Twitter'e ifade özgürlüğünü geri getireceğim dedi ya, herkes bundan, önce Trump'in ondan sonra da Trump destekçisi neo-faşist ırkçı trollerin Twitter'de serbest kalacağını anlamını çıkardı. Left liberaller üzüldü, sağ liberaller sevindi. Ben Musk'ın sadece siyasi bir tavır koymak için 45 milyar dolar harcayacak kadar salak olduğunu sanmıyorum. Bence, Twitter'i daha popüler yapabileceğini ve ordan daha fazla para kazanabileceğini düşünüyor ve onun için son tahlilde ticari bir yatırım yaptı. Bu sene sonuna varmaz anlarız.
Musk'ın meşgalesi çok. Dün SpaceX, Uluslararası Uzay İstasyonuna dört astronot gönderdi. Yani bir anlamda, NASA için taksi görevi yaptı. Dünkü ile birlikte, SpaceX uzaya 26 insan çıkarmış olacak. Bunu niye yazdım. Birincisi, kendi adına ilginç bir haber. İkincisi, Musk boşa kürek sallayan biri değil demek istedim bir kez de misal vererek. Yaptığı yatırımlardan hiç biri fos çıkmadı (Boring Company bile).
Son olarak, Fasıl-ı Jazz diye bir grubun farkına vardım. Spotify sağolsun severim diye önüme getirmiş. Harika. Pascal da çok sevdi.
Google yaptım, kim olduklarını öğrendim ama bu üç Tekelioğlu birbiri ile kardeş mi yoksa Onur ile Orçun kardeş ve Gökçe bu iki erkek kardeşten birinin eşi mi anlayamadım. Daha çok türküleri düzenleyip çalıyorlar ama Gökçe Hanım'ın sesi harika ve düzenlemeler müthiş. Arada kendi besteleri olduğunu sandıklarım da var, mesela: Bu Da Mı Geçer? Bu üç genci takibe aldım. Böyle güzel şeyler ve daha güzellerini çıkaracaklarına eminim.
Bu blog, can sıkıntısı ve işgüzarlık ürünü olarak verilen bilabedel bir kamu hizmeti olup abonelik ücretsizdir. Abone olun, direk posta olarak gelsin.