Bunu dün yazmıştım ama siteye dün yükleyemedim. Substack hesabımı bloke etmişti. Substack'a yazdım, bir hata olduğunu söylediler ve hesabı tekrar kullanıma açtılar.
Pozitif testten bu yana üç gün geçti. Semptomları kısaca özetleyeyim.
Ateş - Ateşim hiç çıkmadı. Üç gün boyunca, sabahları 36.5, geceleri yemekten sonra 37.0 altında kaldı.
Baş ağrısı - Belki ateş yükselmediği için, baş ağrısı da olmadı.
Bitkinlik - İlk gün sanki biraz yorgunluk oldu gibi ama sonra geçti. İzolasyon'dan dolayı eve kapalı olmanın getirdiği bir durum da olabilir. Ciddi bir bitkinlik olmadı yani.
Uyku - Uyku sürem her gece 6-7 saat civarında idi. Normal zamanda da o kadar uyurdum. Yani sürede bir değişiklik olmadı. Uyku modum değişti ama. Ben genellikle hiç bir zaman rüya görmem, ya da gördüğüm rüyaları hatırlamam. Son üç gecedir, sanki gece boyunca rüya görür gibiydim. "Lucid Dream" dedikleri türdendi. Yani sanki gerçek hayat içinde gibi hissediyordum uyandığımda kendimi. İlk uyanırken rüyayı gayet iyi hatırlıyorum ama bir dakika geçmeden kaybolup gidiyordu kafamdan. Şimdi hiç birini anlatamam. Fakat uyandığım anlarda, bana gayet mantıklı geliyordu.
Yemek yeme - İştahım arttı birden bire ve de ayrıca bazı şeyleri özel olarak istemeye başladım. Ben tuz kullanmam fazla ama tuzlu yemeye başladım mesela. Dün canım nohutlu pilav istedi. Sevgili eşim, bana akşam yemeğine "Tuscan Kale" (biraz kara lahana benzeri kalın kara yapraklı marul cinsi bir bitki) çorbası ve tavuk suyuna nohutlu pilav yaptı; pilavın üstüne de kemiklerden didiklediğimiz tavuk etlerini didikleyip koyduk. İki tabak çorba içtim. İki tabak da pilav yedim. Canım poğaça da istedi. Şimdi de fırında poğaça pişiyor: hem peynirli, hem patates ve kıymalı. Eşim, hamile kadınlar gibi aşermeye başladın dedi ama eksik olmasın beni şımartıyor şimdilik. Bu arada iki kilo verdim. Su içiyorum, dehidrasyon değil ama niye kilo verdiğimi bilmiyorum. Burada yakın zamanda COVİD geçirmiş başkaları ile paylaştım bu bilgiyi, onlara da benzeri olmuş. Yani her istediğimi yiyorum ama yine de kilo veriyorum diyebilmek için COVİD olmak lazım.
Burun akması - En büyük rahatsızlık burundaydı. Burnum devamlı sümük üretiyordu sanki. Belki de kiloyu onun için verdim. Aşağıda gördüğünüz aygıtı kullanarak, iki saatte bir burun deliklerimi yıkıyordum. Kaynamış suyu şişeye koyup, suyun içinde bir toz eritip, aleti bir burun deliğine dayayıp sıkıyorsun. Fışkıran su burunun içindeki kanalları yıkayıp geçerek öbür burun deliğinden lavaboya dökülüyor. Yazıldığı kadar iğrenç bir şey değil. İnsanı rahatlatıyor. Belki de bu sürekli burun lavmanı dolayısı ile boğaz ağrısı olmadı, öksürük de az oldu.
Su içinde erittiğim tozun içindekiler neymiş diye baktım. Öyle ahım şahım bir şey değil: Sodyum klorür, potasyum klorür, Sodyum Bicarbonate (soda), glikoz, ve Kalsiyum Laktat Pentahidrat (her ne ise bu). Sofra tuzu koydum bir kez denemek için. Tuzu fazla koymuşum. Bütün burun kanallarım alev alev yandı ama sanki daha iyi geldi gibiydi. Bir daha tuzla denemedim.
Boğaz Ağrısı - Test olmadan önceki gece biraz boğazım ağrır gibi oldu. Ondan beri geçti.
Öksürük - Öyle kötü bir öksürük olmadı; sabahları ciğerlerin üzerinde biraz balgam toplandığını hissediyorum, onları temizleyince geçiyor.
Üşüme - Ateş düşük olduğu için herhalde, üşüme titreme gibi şeyler olmadı.