Bir başka Stanthorpe ziyareti
Nisan başında Stanthorpe'a tek gitmiştim. Bu sefer daha kalabalıktık.
Lütfen abone olun; lütfen paylaşın.
Abonelik bedava. Abone olun ki her posta doğrudan size gelsin. İlk önce siz okuyun. Aboneliğin bir sıkıntısı yok. E-posta adresiniz kimse ile paylaşılmayacak.
-+-+-+-+
Geçen hafta sonu yine bir Stanthorpe yaptık
Bu hafta sonu (24-25 Mayıs) yine Stanthorpe'daydım ama bu sefer oğlum Taylan, bacanağım Faruk ve onun damadı Cem ile beraber gittik. Bu sefer Granite Belt Retreat'te, iki ahşap kulübede konakladık.
Aşağıda, Taylan ve ben, tesis girişinde:
Aynı yerde Faruk ve Cem:
Taylan’la aşağıdaki kabinde kaldık:
Cumartesi günü, Stanthorpe’a vardığımızda, Little Larder diye kafe tipi bir yerde yemek yedik.
Türk yemeği Çılbır'dan esinlenen ama sucuk gibi bazı eklemelerle zenginleştirilmiş Türk Yumurtası (menüdeki adı) yedim.
Öğle yemeğinden sonra, otel check-in vaktine yarım saat daha vardı. Orada beklemektense, Eukey'deki Symphony Hill şaraphanesine gidelim dedik. Taylan o akşam içeriz diye oradan bir şişe Amphora aldı. Bu şaraptan, bir ay önceki Stanthorpe yazımda bahsetmiştim. Sırlanmamış kil küplerde fermente edilmiş bu nadide üzümden yapılmış şarabın şişesi 150 dolardı. Taylan kilde fermentasyon fark yaratır yaratmaz mı diye merak etti ve bir şişe aldı. Ayrıca, Fransa'dan getirilen üzümlerden yapılmış bir şişe daha aldı. Bunu evinde saklayacak, Amfora’yı o akşam içeriz dedi. Faruk ve ben de ikişer şişe Cab Sav aldık. Cab Sav, normal usülle paslanmaz çelik tanklarda fermente edilmişti ama ortalamanın üstündeydi. Paslanmaz çelik bir tankın iç kısmı aşağıda görülüyor ilgilenenler için:
Otele kaydımızı yaptırdıktan sonra, bir orman yürüyüşü yapalım dedik. Önce tesis arazisi içinde kısa bir turlama yaptık. On beş dakikalık bir yürüyüştü ama inişli çıkışlı engebeli bir patikaydı. Isınmış olduk. Ondan sonra, yolun hemen karşısındaki Devlet Ormanı’nda yürüdük. Bu ikinci yürüyüş bir buçuk saat sürdü.
Daha yemeğe vakit vardı. Balkonda oturduk dördümüz, şarap içtik konuştuk. Amphora ile başlayıp, Cab Sav ile devam ettik. Dördümüz de, küpte şarabın farklılığında hemfikir olduk.
Ertesi gün, Brisbane’a dönerken, önce elma aldık, ondan sonra Queen Mary Şelalesini görelim diye yolumuzu biraz uzattık. İşte şelaleye bakan balkonda dördümüz. Fotoğrafı, Cem, drone ile çekti.
Drone ile video da çekti Cem. İşte bu:
Şelale sonrası Boonah ve Ipswich üzerinden eve döndük.